Yıllardan;kerevit
Aylardan;cevşen
Günlerden;peşmelba aromasıydı...
Bir gün elime bir düğün davetiyesi geçti.Ertesi güne...
Telaş içinde düğünde ne giyeceğime karar vermek için odama koştum.
Yaz düğünü olacaktı,hafif bişiiler giymek gerekirdi.Hafif bişiiler derken hafif kadın anlamında değil tabii,tiril tiril..Bir beyaz elbisem vardı,Şile bezinden.Onu giymeye karar verdim.Altına da topuklu mu giysem,yoksa sandalet türü bişiiler mi giysem diye kendimle cebelleşirken sonunda karar verdim ne giyeceğime...
Düğün günü şöyle güzel bir kahvaltıdan sonra başladım hazırlanmaya.Beyaz elbisem,beyaz babetlerim ve shiney lipglossumla tam yazlık bir düğün davetlisi olmuştum.Saçlarımı geceden bigudiyle sarmıştım.Havalı olmuştum.
Neyse sonunda akşam üzeri düğün yerine ulaştım.Ben kır düğünü bekliyordum ama gittiğim yerde bırak kırı düğün bile yoktu...Afalladım..Yanlış geldim herhalde dedim..Elimdeki davetiyeye baktım..Adres doğruydu. Ama düğünün olcağı yerde koca koca binalardan başka bişii yoktu..Ordan geçen bir kadına sorayım dedim...Bu adres neresi diye..Kadın baktı,baktı.....Sonra bana baktı,bişii demeden gitti...Yakındaki bir bakkal girdim.Adama sordum.Adam "dalgamı geçiyorsun dedi!""yoo"o dedim..."Kızım bu ne"dedi.."Eee düğün davetiyesi işte" dedim..."Tarihine baktın mı" dedi..."Bakıyım dedim...M.ö 971 yılı..HÖNK."Nasıl yani" dedim...Adam bana "dur ben anladım" dedi.."Bak şimdi......."Ve bana bir yol tarif etti...Dediği yeri zar zor buldum.Bakırköy Akıl Hastanesi....İçeri girdim..
"Burda düğün varmış dedim..İçerde bir kaç arkadaş vardı."heee,var var gel" dediler...Girdim içeri,o gün bu gündür düğünü kutluyoruz..Burda düğünlerde adettenmiş,kolları bağlı bir gömlek giydirirlermiş gelenlere,biraz sıkıyor ama olsun..Bu düğün çok güzel geçiyor..Aylar oldu hala bitmiyor...